Wednesday, April 3, 2013

Nefes Kesici Manzarasıyla Topaz Gümüşsuyu / The Fine Dine Restaurant with a Breathtaking View...Topaz Gumussuyu

Ne yazık ki henüz İstanbul'da Michelin yıldızlı restoran yok. Ancak, bu yıldızları hak edebilecek, bu uğurda çalışan mekanlarımız var. Çok sevdiğimiz Mimolett ve Topaz onlardan ikisi. Mimolett ilk göz ağrımız olsa da, Topaz zengin şarap listesi, kusursuz hizmeti ve eşsiz manzarasıyla İstanbul'un özel restoranlarından birisi.

Unfortunately Istanbul is yet to have a Michelin star restaurant. Hopefully, this is about to change.  Two strong candidates for the star are Mimolett and Topaz. Although Mimolett is our first love, Topaz, with its local and foreign degustation menus, rich wine list, outstanding service, and breathtaking Bosphorus view, is an Istanbul special.  
..................................................................................................................................
Gümüşsuyundaki Topaz, İstanbul'un en güzel manzaralarından birisine sahip. Yerli yabancı bir çok kişiyi, kendimiz dahil, buraya getiren sebeplerin başında geliyor Boğaz manzarası. Restoran ince uzun bir cepheye sahip olduğu için, çoğunluk masa bu güzel manzaradan faydalanabiliyor.
Located in Gumussuyu, just by Taksim, Topaz offers one of Istanbul's best Bosphorus views. 

Dekorasyon sade ve şık. Masalar mesafeli yerleştirilmiş. Bu sayede bütün gece yan masayı dinlemeye mecbur kalmıyorsunuz. Çatal, bıçak, tabak ve bardaklar zarif; masraftan kaçınılmadığı belli. Dekorasyonda en çok beğendiğim iki aksesuar, avize ve içi orkide dolu vazo.
The decor is simple but elegant. As the tables are located within distance from each other, you are allowed with some privacy. My two favorite pieces of the decor are the vaze with orchides and the chandelier. 

Menüde Akdeniz ve Osmanlı yemekleri var. Zamanında İtalya, İspanya, Fransa ve Yunanistan'dan aşçılar gelmiş, misafir sanatçı olarak Topaz'da hünerlerini sergilemişler. Etkilerini hala Akdeniz lezzetlerinde sürdürüyorlar. Yemekler pahalı olduğu ve denenecek çok çeşit olduğu için Özgür'le tadım menüsünde karar kılıyoruz. Osmanlı menüsünü çok sıkıcı bulunca, ikimiz de Modern / Yenilikçi menüyü seçiyoruz. Osmanlı menüde, peynirli puf böreği, zeytinyağı çeşitleri, süt kuzu sarması gibi tatlar var. Belki de biz ön yargılıyız. Beklerken sofraya gelen iki çeşit taze ekmek tam puan alıyor.
The menu is comprised of Mediterranean and Ottoman dishes. The selection is wide and everything so tempting that we decide on the degustation menu. The Ottoman menu offers dishes well known to us, so we both pick the Mediterranean option instead. The home made bread arriving at the table is delicious. 

Tadım menümüz safranlı deniz ürünleri çorbası ile başlıyor. Safran, domates, viski ve fesleğenle hazırlanan yemek, gece boyunca tattıklarımız arasında favorimiz oluyor. Kabuk üzerinde bulunmasından ötürü nasıl bir etkisi olduğunu anlamamakla birlikte, hindistan cevizi köpüğünü çok havalı buluyorum.
Our first dish is the saffron flavored seafood soup. Prepared with saffron, tomatoes, whisky, and basil, the soup is heavenly. I don't get the contribution of the coconut foam, but it sure looks fancy. 

Ördek ciğeri terini, yanında servis edilen cevizli tost ekmeğine sürüp afiyetle yiyoruz. Son zamanlarda sürekli görüyorum ve çok beğeniyorum; terinin üzerine kaya tuzu konulmuş. Ördek değil, kaz olsa daha mutlu olacağım ama iyi yapıldığı için sorun yok. Bir sonraki ızgara tekir salatasını anlamıyorum. Tekir fazla tuzlu, salata da herhangi bir ince kıyım salataya benziyor.
The duck liver terrine with wine jelly, avocado puree, and walnut bread is all fresh and tasty. Rock salt is spread over the terrine; a must if you ask me. Next arrives the grilled striped red mullet salad with cardamom dressing. I don't get it. The red mullet is too dry and salty and the salad nothing special. 

Ana yemeğe geçmeden, tuzda dinlendirilmiş dana etli beyaz trüf aromalı risotto geliyor masaya. Dana eti, sashimi kıvamında, lokum gibi. Beyaz trüf her zamanki gibi harikalar yaratmış.
The final dish before the main course is the white truffle flavored risotto with salt marinated beef. As always, the white truffle has created wonders with the risotto and the beef is tender and juicy.  

Ağzımızı sorbe ile çalkalayıp "nötralize" ettikten sonra fırınlanmış yaban ördeğine geliyor sıra. Henüz loş ışıkta foto çekmeyi öğrenemediğim için yemeğin hakkını yeterince veremiyorum. Üç sebzeli emülsiyon ve kumkuat konfit tabağa renk katmış. Özellikle ilk defa denediğim, portakal, mandalina turunçgillerden olan kumkuat süper. Ördek, yağlı, aromatik ve yumuşacık. Leziz.
Following our "neutralization" of the mouth with some sorbet, it's time for the main course. As the light is dim, most of my pictures suck, but I assure you, the oven baked duck is amazing. The vegetable emulsion on the side add color and the kumquat confit contributes with some sour and contrasting flavor. I often worry that the duck will be too dry, but this one is soft and aromatic. Yummy.    

Peri bacası görünümlü krokanlı, fıstıklı çikolata "velvet" hafif ve güzel bir kapanış oluyor. Vanilya kreması yerine vanilya dondurması olsaydı daha da hafif ve güzel olurdu gerçi ama buna da tamamız.
The fairy chimney shaped pistachio chocolate velvet is light and hence serves as a perfect finish. The croquante on the side is delicious but I would have preferred ice cream to vanilla cream. 

Yemeklerin yanında, tadım menüsünde önerilen, her yemekle ayrı bir kadeh şarap seçeneğini tercih ettiğimiz için, gece boyunca birbirinden güzel şarapları tatma şansına sahip oluyoruz. Bizim seçtiğimiz "Modern / Yenilikçi" menü için yabancı şaraplar önerilirken, Osmanlı menüsüne yerli şaraplar eşlik ediyor. Türk şarapları destekçisi olarak, keşke her iki menüde de Türkçe şarap eşleştirilmesi yapmış olsalar diye düşünüyorum.
We are very happy to have chosen the wine and food pairing option. This way we get to taste some really good wines, including the moscatel paired with the dessert. My only complaint is that I wish the Mediterranean dishes, as is the case with the Ottoman menu, were matched with Turkish wines. 

Şarapsız menü, kişi başı 140TL. Şarap eşleştirmesi yapmak istersen 235TL. Evet pahalı, ama özel bir gece için güzel bir seçenek. Manzara, yemek, servis ve atmosferiyle, bütün güzellikleri bir arada sunan bir yer olarak not ediyoruz Topaz'ı.
The degustation menu costs 140TL. If you want to do wine and food pairing, it's 235TL. The price is not bad at all when you think of the quality of the food, the service, and above all, the breathtaking view. 

Topaz Gümüşsuyu 

Adres: İnönü Caddesi Devreshan No: 50, Gümüşsuyu - Beşiktaş, Istanbul 

Tel: 0212 249 1001 

Web: www.topazistanbul.com

 




2 comments:

  1. sahane bir anlatimla yşne beni benden almis durumdasin Yildiz'cim.. Nefis bir aksam olduguna eminim.. Biz bir ara hep Pucci'ye gidersik sonra Pucci Plus olmustu ona da giderdik.. Cok sessiz sakindi kalabalik olmazdi ve nefis muzikler calardi.. Topaz'i hep konusur ozel gecelerden birinde deneyelim deriz ama bir turlu kismet olmadi nedense.. Sanirim oncelik vermem gerek.. Belki 18 Mayis sevgili yemeginde guzel bir firsat yaratabilirim... Tesekkurler canim !

    ReplyDelete
    Replies
    1. Çok teşekkürler Lulucum! Pucci'ye hiç gitmedim ama kulağa çok güzel geliyor :). Sevgili yemeği bence de süper olur. 2 kişi olunca cam kenarı pek olmuyor ama yine de şansınızı deneyin isterseniz. ben teşekkür ederim :).

      Delete

Would love to hear what you think!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...