Vedat Milor'un Beş Beşlik Bebek Chilai'si / Bebek's All in One Chilai

Bir zamanlar Bebek'te muhteşem bir yalı vardı. Poseidon balıkçısının yanında idi. O kadar güzeldi ki gelen durup şöyle bir bakardı.

Yaklaşık 1 sene önce bu yalı yerle bir edildi ve yerine yeni modern bir bina yapıldı. Angel Group bünyesinde Chilai diye bir yer açıldı. İçinde yok yok. Sanat galerisi, Sushi bar, Godiva Çikolata, Bistro&Lounge ve Fine-Dining.

Chilai'nin fine-dining kısmına geçenlerde Vedat Milor gitmiş. Vedat Milor'u tanıyanlar onun bir şeye kolay kolay en iyi notu vermediğini bilir. Bu nedenle Chilai'nin yemeklerine 5 üzerinden 5 verdiğini duyunca ne kadar şaşırdığımı tahmin edebilirsiniz ve deneme kararı verdim.

The Bebek neighborhood has become extremely popular in the past few years. Not only is it perfectly situated by the Bosphorus, but also is home to celebrities and "old-money" people. Chilai, which opened approximately a year ago, is a clear proof of it. The modern building facing the Bosphorus has three floors, one rooftop and one terrace. The Bistro&Lounge is on the first floor as well as Godiva Chocolate; the art galery and sushi bar on the second and the fine-dining restaurant on the third. In the summer the fine-dining moves to the rooftop and the Bistro&Lounge to the terrace. 
..................................................................................................................................................................

Özgür Çarşamba'dan, yani iki gün öncesinden rezervasyon yaptırdı dün için. 8:30'da gitttiğimizde cam kenarı masaların neredeyse hepsi doluydu ama hala restoran içinde boş masalar vardı.  Bizi cam kenarında iki kişilik bir masaya oturtunca hemen mekana bir artı puan yazdım. Bebek koyu manzarasıyla Chilai'nin konumu gerçekten çok iyi. Özellikle de ikinci katta olduğu için fine-dining bölümü, daha da güzel.
Despite making a reservation only two days in advance we were able to get a table for two by the window with an amazing view of the Bosphorus. If you are a fan of the Bosphorus, this place is great to go to. 

Servis bütün gece kusursuzdu. Gerek su, gerek şarap bardaklarımız daha boşalmadan tekrar dolduruluyorlardı. Favori şaraplarımızdan birisi olan Fransız Pascal Jolivet Pouilly-Fume'nin de menüde olduğunu görünce dayanamayıp hemen onu istedik. Tabi, yaklaşık 200 şaraptan oluşan menüde onun olmaması şaşırtıcı olurdu.
The wine list a Chilai is one of the largest in Turkey. It comprises of approximately 200 different wines. Our selection for the night was French Pascal Jolivet Pouilly-Fume; a wine both crispy and smooth with lots of flavor. 

Bir Fransız geleneği olan amuse-bouche, yani tek lokmalık ikram, bir çok lüks restoranda olduğu gibi burada da mevcuttu. Domates soslu ufak krepi özellikle Özgür çok beğendi. Ekmek sepetin yanında közlenmiş patlıcan ve köz biberli tereyağ hazırlamış şefimiz. Çok hafif ama aynı zamanda da hoş bir farklılık yaratmış.
Before starters we were served amuse-bouche (a French tradition referring to a small treat): a small crep with tomato sauce. Yummy. 

Başlangıç olarak karides kokteyli ve enginar kalpli ıstakoz istedik. Karides kokteyli jumbo karides yanısıra, minik karides, avokado, marul ve domatesten oluşan bir salata ile servis edildi. Istakoz ve enginar kalbi de içinde greyfurt ve domates dilimleri olan bir salata şeklinde sunuldu. İkisi de birbirinden güzeldi.

As starters, we ordered shrimp coctail and grilled lobster with artichoke. The shrimp coctail contained not only jumbo shrimps but also a delicious avokado, small shrimp, lettuce and tomato salad. The grilled lobster with artichoke also had shredded grapefruits in it, making the starter a real gourmet dish. 

Ana yemekleri seçerken çok zorlandık. Menü çok kalabalık olmamasına rağmen her şey çok cezbedici göründü. Özellikle balık ve et konusunda bir çok fantastik seçenek mevcuttu. Bir fikir edinmeniz açısından, bunlardan sadece bir kaçı: Black Code, Thai Soslu Deniz Mahsulleri ve Tavuk Köri, Fırınlanmış Bıldırcın Dolması, Dana Kuyruk Tandır Rizotto ve Foie Gras ve Trüflü Burger.

We had a hard time deciding on the main course because the menu had so many exciting things to offer. Just to give you an idea, here are just a few of them: Black Code, Sea food with Thai sauce amd chicken curry, Fois Gras and truffle burger, and stuffed quail. 

Özgür Kılıç Balığı Şiş istedi, bense Şili Levreği tercih ettim. Şili Levreği bildiğimiz levreklerden çok farklıydı. Black Code yemiş olanlar bilir, çok kayganımsı bir tadı var. İlk etapta çok lezzetli ama bir süre sonra fazla yağlı geliyor. Porsiyonlar çok ama çok büyük, belki o yüzden. Yanda servis edilen tagliolini ise inanılmazdı. Havyar bu kadar mı yakışır taglioliniye?

In the end, Ozgur went for the sword fish spit and I for the Chile sea bass. The grilled Chile sea bass was served with tagliolini with caviar and cucumber veloute on the side.  For those of you who have tried black code before; this dish had the same buttery texture. The caviar mixed with tagliolini was right on the spot. I would go back just for that side dish. 

Kılıç balığı benim için çok sıkıcı geldi ama Özgür çok beğendi. Havuca sarılmış safranlı kılıç balığı, iç bakla ve dereotlu İran pilavı, ıspanak ve kuşkonmaz, safran ve yoğurtlu beure blanc ile servis edildi. Yağlı olmadığı için yemesi çok daha kolay. Porsiyon yine çok büyüktü. Tavsiyem, balık yiyecekseniz birisiyle paylaşmanız ya da başlangıç almamanız.
I found the sword fish spit pretty boring but Ozgur liked it since it was pretty light and hence easy to eat. The sword fish was wrapped in carrot and served with Iranian rice, spinach and asparagus. 

One note: the portions were really big, so rather than getting tired after some time, I'd suggest sharing a main course (unless you plan not to have starters). 

Alt katta Godiva olduğu için tatlı yemektense Godiva'dan bir kaç truffle isteyelim dedik. Ne yazık ki Godiva 21:45'te kapanıyormuş o yüzden sizin de böyle bir isteğiniz olur ise o saatten önce garsonlara bildirmenizi öneririm. Tatlı yerine birer espresso istedik. Illy markasını hiç beğenmememize rağmen bu sefer çok keyif aldık. Tahminimce yapılış şekli ile ilgili. Cezvede yapılmış gibi tadı vardı. Espresso sever iseniz, mutlaka Chilai'de için. Biz Chilai'ye veda ederken aşağıdaki Longe&Bistro bölümü geceye yeni başlamış gibiydi. Yorgun olmasaydık kesin oraya da bir uğrardık. Yeni Anjelique orası olmuş gibi.

Genel olarak izlenimlerimizi yazacaksak, inanın herşey dört dörtlüktü. Yemekler çok güzel, manzara ve servis çok güzel ama nedense bir şey eksikti. Birisiyle tanışırsınız, harika, eğlenceli ve çok güzeldir ama o "sparkle" yoktur, aynen öyle hissettik.
Siz de bir gidin, bakalım bizimle aynı hissiyatı paylaşıyor musunuz?

Fiyatlara gelince; ana yemekler ortalama 75TL civarında idi, yani bayağı pahalı. Genel olarak 60TL'den ucuz yemek yoktu zaten (tavuk hariç, o 46TL idi).

Since Chilai also hosts Godiva Chocolate, we thought it might be a good idea to skip dessert and ask for some truffles with our coffe. Unfortunately, Godiva closes at 9:45pm (missed it by 15min) and thus we were not able to get any. If you'd prefer to do the same, order before you start dining and have the waiters keep the chocolate for you. On our way out we took a quick look at the Bistro&Lounge area. Apparently the night had just started there. Rather than going somewhere else, you might want to grab dinner at the fine&dining part and then continue the night downstairs. 

All and all, everything was perfect. The food, service, atmosphere, view.. but we still felt something was missing. The sparkle wasn't there. Maybe it was just us though. Please go and let us know if you feel the same.. 

As for the prices; on average the main courses cost 75TL. In fact, you can hardly find a dish cheaper than 60TL (except for the chicken which cost 46TL). 

Chilai Bebek 

Adres: Bebek Mh. Cevdet Pasa Cad. No:60 Bebek / Besiktas, Istanbul 

Tel: 0212 263 63 15

Web: www.chilai.com.tr