Hacı Abdullah Hüsrev'in 1928 yılında Rize'de açtığı bakkalı, 1958 yılında oğlu Fahri Hüsrev, önce omlet ve sütün servis edildiği "Temiz Süt Evi", ardından köftenin satıldığı "Temiz Köfte Salonu" haline getiriyor. 1961 yılında, yeni bir dükkanın kendisine tahsis edilmesiyle, Fahri Hüsrev buranın adını Hüsrev Lokantası koyuyor ve böylece ünlü Hüsrev'in temeli atılmış oluyor.
Turks are crazy about the dried beans dish. It is a local specialty favored by everyone. Though there are many places serving dried beans, one that has become in particularly well known, is Haci Husrev. Founded in 1961 in Rize, the restaurant now has branches in both Ankara and Istanbul. Whether on a business trip or on holiday, it is most likely that you will at one time end up in Husrev, enjoying a bowl of dried beans over some buttered rice.
........................................................................................................................................
Rize Çayeli'ndeki kuru fasülye öyle meşhur oluyor ki, zaman içerisinde Kenan Evren, Süleyman Demirel ve Turgut Özel olmak üzere, yerli yabancı bir çok siyaset adamı ve ünlü Hacı Hüsrev'i ziyaret ediyor. Kuru fasülye, şeker fasülyesi cinsinde olup, Erzurum'un İspir ilçesinden geliyor. Lezzetinin sırrı, pişirme tekniğinde ve tabi ki en iyi malzemenin kullanılmasında. İstanbul ve Ankara'daki şubeleri Fahri Hüsrev'in çocukları işletiyor. Bir çok insan benim gibi düşünüyor. Kuru fasülyenin tadı, Rize'deki kadar iyi değil. İnternetten okuduğum kadarıyla, Fahri Hüsrev de aynı konudan şikayetçi. Malzemeler aynı olsa da oranlar değişiyor. Örneğin, kendisi 10kg fasülyeye 5kg (5kg!!!) tereyağı koyarken, çocukları tasarruf etmek için bu oranlarda oynuyormuş. Rize'yle İstanbul neden fark ediyor, anlamış olduk.
The secret of the delicious dried beans, comes from the way it is cooked and the ingredients used. Even until now, it is unknown of how they prepare the dish at Husrev. The owner Fahri Husrev, only admits on some facts, such as that he uses 5kg's of butter on 10kg's of beans. That's a lot of butter!
Yine de bir çok yerden daha güzel, Hacı Hüsrev'in İstanbul'daki kuru fasülyesi. Fasülye, bakır tencerede pişiyor ve daha sonra bir süre fırına giriyor. Bu sayede diri diri değil, aksine anında ağızda parçalanan bir özellikte. Fasülyeler iri, bol salçalı ve kullanılan yoğun miktarda tereyağı sayesinde, oldukça yağlı. Biraz daha helmeli olsa daha da çok seveceğim ama böylesi de güzel. Benzer tatta, sevdiğim diğer iki kuru fasülyeci, Çamlıca'daki Çömlek ve Cerrahpaşa'daki Fasuli.
The dried beans at Husrev are first cooked in copper pots and then in the owen. This way, the beans gain a mushy texture I like so much. Their size is relatively big and mixed with a tomato paste and lots of butter, the sauce is rather gravy.
Malzemeler Türkiye'nin bir yanından geliyor. Pirinç Edirne Uzunköprü'den, tereyağı, yoğurt ve fındık Trabzon Vakfikebir'den. Yoğurt enfes. Kaymak gibi tadı var. Rengine bakınca bile hayran kalınacak cinsten. Neredeyse süzme yoğurt kadar kıvamlı. İstanbul'dakileri bilmiyorum ama Fahri Hüsrev'in Rize'de kullandığı pilav tereyağı oranı, tıpkı kuru fasülyede olduğu gibi, 2'ye 1. Bu sayede pilavdan buram buram tereyağı kokuları geliyor. Tadı da yine yoğun tereyağlı. Tam bayıldığım gibi.
Ingredients from all around Turkey are used in the dishes at Husrev. The rice comes from Edirne Uzunkopru, the butter, yoghurt and hazelnuts from Trabzon Vakfikebir, and the meat from Erzincan, Biga and Afyon area. The yoghurt is smooth with a mild and sweet taste, almost like clotted cream. The rice is as buttery as the dried beans and a must to accompany the main dish.
Turşu güzel ama ekstra bir durum yok. Kuru fasülyenin yanında vazgeçilmez olduğu için, salatayı atlayıp, sadece onu yiyoruz.
Pickles is, just as with the case of rice, a must have when it comes to eating dried beans. The sour taste helps to suppress the thick and heavy feel of the butter used.
Hüsrev'in kuruluşundan beri var olan köfteyi de denemeden olmaz diyerek, ortaya paylaşmalık, bir porsiyon istiyoruz. Köfte çok ama çok lezzetli. Ev yapımı anne köftesine benziyor. Sulu ve aromalı. Bulgur pilavı gereksiz ama patates püresini beğeniyorum.
Husrev starts its operations by serving meatballs in the late 50's and although the dried beans becomes the main center of attraction, the meatballs are kept in the menu and in my opinion, are pretty yummy. The look is similar to those done at home, with a juicy taste and a tender feel.
Tatlı olarak fırın sütlaç sipariş veriyoruz. Fındıkta cimrilik etmemişler, sütlacın üstü tamamen fındıkla kapatılmış. Hayatımda yediğim en güzel sütlaç, Hamsiköy sütlacı, o da fırın sütlaç değil. Ama buradakini de beğeniyorum. Özellikle, aşırı tatlı olmadığı ve fındıktan bol miktarda konulduğu için.
We order baked rice pudding for dessert. I particularly like the taste as it is not too sweet and the hazelnut is generously added.
Fiyatları not etmeyi unutmuşum ama bir yoğurt, bir turşu, iki kuru fasülye pilav, bir köfte, bir sütlaç ve içecekler için yaklaşık 80TL ödedik. Normalde de, kuru fasülye veya köfte, salata, pilav, tatlı ve içecek kişi başı 43TL'ymiş.
Unfortunately, I forget to write down the prices but it would cost you approximately 40TL for a serving of dried beans, rice, salad, dessert, and drinks.
Hüsrev Lokantası - Gayrettepe
Adres: Dedeman İş Merkezi, Yıldız Posta Caddesi No: 48/1, Esentepe - Istanbul
Tel: 0212 347 4210
Yıldızcım, o kadar güzel anlatıyorsun ki ingilizcelerini bile okuyorum :)Yabancı bir arkadasım yiyecekle ilgili bir şey sorsa direk link veririm..Sevgiler to Stockholm (hala ordasın diye düşünüyorum ama)
ReplyDeleteYa Gizemcim, yeni yazi yazdigimi nasil aninda takip ediyorsun, cok merak ettim. Hayranim sana :). Destefin icin cok tesekkurler, yabancilarin da okumasini cok istiyorum. O anlamda cok faydasi olur. Evet hala Stockholmdeyim. Sevgilerini iletirim :)).
DeleteÇek bir pilav üstü kuru ustaaa:)) Şaka bir yana şu kurufasulye ve pilavı güzel yapan sayılı yerler vardır ki Hüsrev'de bunlardan biri. Yemek yemiş olsam da canım istedi valla bide yanına turşu offf ki ne offf. sevgilerle www.gezenyer.com
ReplyDeleteStockholm'de misin? Cok kiskandim cok istiyorum ya Danimarka ve İsvec o kadar ovuluyor ki yabanci gurmelerce.. Husrev'in enteresan bir sekilde danadan bir izgarasi ve haslamasi da fena degildir hatta ben kuru yerine onlari yerim genelde Gayrettepe'de. Gitmedigim ama merak ettigim bir fasulyeci www.kisiklifasulyecisi.com aklinda bulunsun senin de. Ben de Comlekciyim : ) Tadini cikar Stockholmun : )
ReplyDelete