Geç de olsa bir iftar yemeği yazısı yazmadan geçiremezdim Ramazan'ı. Bir kaç yeri değerlendirdikten sonra İstanbul'un en iyi iftar sofralarından biri seçilen Hamdi Restaurant'ta karar kıldık. Gerek manzara, gerek konum itibariyle çok popüler olan mekan, tarihi camilerle çevrilmiş olması nedeniyle bize Ramazan duygusunu en güzel şekilde hissettirdi.
We are currently in the time of Ramadan, the holy month of blessing. The time for prayer, fasting, and charity...With the fasting, comes also the iftar, i.e. the breaking of the fast. Many Turkish restaurants prepare menues special to the iftar. Having a lot to pick from, we decided on Hamdi; a restaurant not only popular for its food but also for its location and beautiful view. It's the best place for a tourist to experience the feeling and atmosphere of the fast.
For English, please scroll down until the Turkish text is finished...
..............................................................................................................................
Henüz iftara vakit olduğu için Karaköy'den yürümeye karar verdik. Gün batımında Galata Köprüsü ve tarihi yarımada manzarası inanılmazdı; İstanbul'un güzelliği bir kez daha büyüledi beni.
Eminönü Yeni Camii'nin yanında beş katlı bir yere sahip Hamdi Restaurant. Terasından İstanbul'un en güzel manzaralarından birini izleyebilirsiniz. O kadar büyük olmasına rağmen her kat doluydu. Neyse ki Özgür öncesinden yer ayırtmıştı ve dolayısıyla terasta yerimizi aldık. Masaya önceden kahvaltı çeşitleri ve soğuk mezeler konulmuştu.
Peynir, zeytin, hurma, soslu mantar, yoğurtlu şakşuka ve patlıcan salatadan oluşan ufak atıştırmalıklardan en çok hurmayı beğendik. Taze ve yumuşacıktı. Patlıcan salatası ve yoğurtlu şakşuka güzeldi ama olmasalardı da aramazdım. Soslu mantarı ise çok gereksiz bulduk. Belki de iftarda canım mantar çekmediği için olmuş olabilir. Onun yerine bir peynir daha olsaydı, sevinirdim.
Salam çok lezzetliydi. Aç olduğum için gözüme çok az gelmişti ilk başta ama birer parça yetti. Pastırma yerine böyle kokusuz ama yine de aromatik bir seçim sunmaları iyi olmuştu.
Reçel olarak dut ve şeftali vermişlerdi. İkisi de zevkime göre çok tatlıydı. Onun yerine portakal veya çilek gibi biraz daha hafif seçenekler sunsalardı sevinirdim. Şekerimi bir anda fırlattı (yaşım 30 bu arada :)).
Tahin pekmezi çok sevmem o yüzden yemedim; ayrıca reçel ve balın üstüne biraz fazla gelirdi, ama kardeşim ve annem gibi bir çok insanı mutlu edeceğini bildiğim bir katkı olmuştu.
Bal kaymağa lafım yok, istediği kadar tatlı olabilir. Çok severim :). Alıştığım ballara göre çok daha koyu bir renge sahipti. Tadı da daha yoğundu. Gayet güzeldi.
İnce kıyım, yeşillikleri diri ve taze, domatesleri kıpkırmızı bir salata geldi. Midemize hafif bir şeyler indirmenin mutluluğunu yaşattı bize :).
Mercimek çorbası Ramazan sofralarının vazgeçilmezi. Dışarısı o kadar sıcak olmasına rağmen insanın içini ısıtıyor, midesini rahatlatıyor. Ne yazık bu sefer o kadar haz alamadım çorbadan. Sofraya gelene kadar soğumuştu. Aynı anda bir çok kişiye servis ettiklerini anlıyorum ama bunun bir çözümü de olmalı diye düşünüyorum. Belki o güne denk geldi sadece.
Pide güzeldi ama bakkalarda satılan, evde yediğimiz, çizgileri olmayan pide gelmiş olsaydı çok daha mutlu olurdum. Yine de tazeliğine lafım yok, fırından yeni çıkmış olduğu belliydi.
Ara sıcak olarak su böreği, içli köfte, fındık lahmacun ve kuru dolma geldi. Su böreği biraz fazla yağlıydı ama belki siz böylesini tercih edersiniz. Onun dışında peynirin tadı ve hafif sıcak oluşu çok güzeldi.
İçli köftenin fotoğrafı pek iyi olmasa da tam istediğim gibiydi; kıtır kıtır ve içi bol cevizli.
Kuru dolma o akşamın favorisi oldu. Aralarından seçmemiz için garson masaya bir kaç çeşit getirdi. Özgür patlıcan seçti, ben de acılı olsun diye kırmızı biberi tercih ettim. Acısı da, iç pilavı da harikaydı. Özgür'ün patlıcan dolması da benimkisi kadar olmasa da yine acıydı ve tabi ki bir o kadar lezzetliydi.
Kebap büyük bir tabakta bol çeşitli geldi. Bazı restoranlarda herkese ayrı ayrı sırasıyla gelir etler. Öyle olduğunda baştan çok yediğim için sonra gelenleri genelde deneyecek halim olmuyor. Bu açıdan hepsini bir arada getirmelerine sevindim. Adana kebap, kuzu şiş, fıstıklı kebap ve tavuk şiş arasında en çok fıstıklı kebabı beğendik. Kuzu şiş ve adana kebap fazla yağlı değil ve bu nedenle güzeldi ama tavuk şişi maalesef biraz kurutmuşlardı. Mümkünse sadece fıstıklı kebap isteyin derim.
Hamdi Restaurant baklavalarını kendisi yapıyor ve neredeyse Güllüoğlu kadar çok çeşide sahip. Malzemeden kısılmamış, bol şerbet ve fıstıktan oluşuyor. Baklavayı çok sevmeme rağmen keşke güllaç gibi Ramazan'la özdeşleşmiş başka tatlılar da sunulmuş olsaydı.
Bütün bu eleştirilerimize rağmen, Hamdi Restaurant, ister Ramazan ister normal bir zamanda, gidilip keyifli bir yemek yiyebileceğiniz, harika bir manzara izleyebileceğiniz, İstanbul'un özel yerlerinden birisidir.
İftar yemeği kişi başı 70TL'dir.
Hamdi Restaurant
Tahmis Caddesi, Kalçın Sokak, Eminönü İstanbul
Tel: 0212 528 0390
Web: www.hamdi.com.tr
............................................................................................................................
............................................................................................................................
We still had some time before iftar so we decided to walk from Karakoy. Passing the Galata Bridge at the sunset allowed us to enjoy a magnicifient view of the Old Istanbul and the beautiful silhouette of all the mosques in the surrounding.
Hamdi Restaurant is located right across the Galata Bridge, next to the Eminonu New Mosque; one of the best known sights of Istanbul. It has five floors with a terrace on the top, from which you can enjoy a spectacular view of the Bosphorus and Halic. Despite having so much room, the entire place was full. Luckily, Ozgur had reserved in advance for a spot at the terrace.
Cold starters had already been placed on the table. In addition the traditional dates, black olives, and cheese, mushroom with tomato sauce, eggplant puree, and yoghurt with fried peppers were served. The common way to break the fast is with dates. Dates are an excellent source of fiber, magnesium, potassium, sugar, and have carbohydrates which help the body to slower digest the food, hence can help you stay full for longer. It is also the food the Prophet Muhammed ate when he broke his fast. The dates at Hamdi were fresh and tasty so we finished them before moving to the rest of the food.
At Ramadan it is normal to eat a certain type of cured spice beef with fenugreek named pastirma. However, the smell takes over you entirely and doesn't go away for several days. I believe that's why Hamdi Restaurant preferred to serve another salami instead. It still had a strong flavor and was really good.
As the sugar level drops, it is normal to eat marmalade, honey, and other sweets at the iftar. I got to try white mulberry and peach for the first time. Unfortunately, they were both too sweet for my taste. I wish they had offered something less sugary like orange.
Tahini and grape molasses mix is pretty common in Turkey as, not only does it keep your body warm, but also satisfy your desire for sweets. My mom and brother always have it at breakfast and love to use it as paste on bread.
The honey with clotted cream was delicious. The color of the honey was a lot darker than I'm used to and had a more aromatic flavor. It goes best with hot lavash (thin bread).
The green salad with tomatoes, cucumber, onion, lettuce, and parsley is again a Turkish classic and the best choice to accommodate a meat or vegetable dish. It was fresh and helped the stomach digest all the heavy food.
Lentil is the usual choice of soup during Ramadan. Despite the hot weather outside, nothing can beat a boiling cup of lentil soup after all the many hours of fasting. It's light but at the same time fulfilling. The one at Hamdi wasn't as warm as I had hoped for. I guess it's because they serve it to all the tables at once. Or maybe it was just that day. At least I hope so.
The bread was fresh and tasty and enough to satisfy not only our hunger but also our eyes.
For hot starters, we got su boregi, icli kofte, lahmacun, and dried dolma. So boregi is a noodle like layered pastry filled with feta cheese. It's probably the most common borek in Turkey. The one we tried at Hamdi was a bit too oily for my taste but you might like it better this way. The best thing about it was that it was served warmish.
Icli kofte is a meatball that has been coated with a paste made of cracked wheat and then fried. It's a true delicacy and one of my favorite hot starters. The picture doesn't do it justice as the taste was just the way I wanted; crispy and stuffed with crushed walnuts.
The dry dolma was without no doubt our favorite of the night. The waiter brought different versions of the dolma for us to choose among. I went with the red pepper and Ozgur with the eggplant. The red pepper was, as expected, very hot and had passed the spice to the rice as well. Ozgur, who preferres a slightly milder taste, loved his choice. I'd try both if I were you.
The kebab plate looked pretty huge; especially after all the starters. It contained different varieties, such as chicken shish, kebab with pistachio, lamb shish, and Adana kebab. Adana kebab gets is name from the city Adana and is minced meat mixed with red pepper grilled on a spit. They were all tasty but the kebab with pistachio beat them all. Even if you don't go to Hamdi, you have to try it at a kebab restaurant in Turkey.
Hamdi Restaurant makes its own baklava and has a pretty good variety to choose from. The baklavas are filled with lots of pistachio and contain a big amount of syrup. The taste was great but I wish they had offered other desserts as well, especially gullac (a sweet made from dry sheets of dough soaked in milky syrup, filled with nuts), which can only be found during Ramadan.
Despite all my criticism, Hamdi Restaurant is one of the special places Istanbul has to offer in terms of amazing view, local cuisine, and great atmosphere.
The iftar dinner cost 70TL per person.
Hamdi Restaurant
Tahmis Caddesi, Kalcin Sokak, Eminonu Istanbul
Phone: 0212 528 0390
Web: www.hamdi.com.tr
Hah buraı biliyorum Yıldızcım, zaten baya merkez bi yerde, gitmemek mümkün değil. Terasta yer bulmanıza şaşırdım doğrusu, hep kalabalık hep kalabalık çünkü. Bu arada dediğin bir cümleye katılyıorum, salata hakkında sonunda hafif bir şeyler yemiş olduk diyorsun ya. Hakkaten tüm yemekler çok ağırmış. Aynı zmanada da lezzetli ama :)
ReplyDeleteİftar yemeği sonrası genelde fenalık geçirmiş oluyorum zaten :). Hamdi'yi ben de hep duyuyordum ama bir türlü gitme fırsatımız olmamıştı. Önceden yer ayırtmasaydık terasta yer bulamazdık kesin. Ne yazık ki yemek açısından biraz zayıf kaldı. Farklı bir deneyim istersen Hünkar ve Konyalı bence çok daha güzel. İyi haftasonları :)
DeleteHamdi tabi manzarasi itibariyle bizi biraz ickiye zorlar ama Ramazan icin cok daha guzel bir manzaraya sahip haklisin.. Babam o kadar cok seviyor ki yilda bir kez Istanbul'a geldiginde ailece gidiyoruz mutlaka.. Instagram'da da demistim ya, o muhtesem lahmanuclari suan bile aklimi basimdan aliyor.. Ne lezzet :)) Bu Ramazan biz disarida cok deneme yaptik ve kararimiz kesin en iyisi : Borsa'nin iftar sofrasi.. Evet standart uzeri bir fiyat ama hakkini son kurusa kadar veriyor ;)
ReplyDeleteCok haklisin canim, Borsanin en iyisi oldugunu defalarca duydum. Biz Four Seasons Sultanahmete gittik dun; bir sonraki yazim o. Yemek bakimindan tam anlamiyla muhtesemdi. Tabi yabancilar da olmasi ve icki icmeleri buyusunu biraz bozdu ama yemegi beni bitirdi. Enfesti :)
Delete