Friday, February 15, 2013

Boğazın Büyülü Manzarası Eşliğinde Anadolu Lezzetleri Raika'da.../ Anatolian Cuisine Against the Bosphorus at Raika

İstanbul Doors, son restoranı Raika ile hala sektörde öncü olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. The Marmara Taksim'in 20ci katındaki Raika, Anadolu ve Trakya'nın yöresel mutfaklarından lezzetleri kendine has yenilikçi ve yaratıcı yorumuyla müşteriye sunuyor. 190 kişilik geniş oturma kapasitesine sahip restoran, en arkadaki masasıyla bile panoramik bir manzara sunuyor.
Located on the 20th floor of the Marmara Hotel in Taksim, Raika offers Turkish cuisine from all around the country with a modern and creative twist. With a seating area to fit 190 people, the restaurant has one of the best panoramic views in the city. 

.................................................................................................................................................

Raika adı Osmanlıca'da saf ve sade anlamında geliyormuş. Yemekler de dekorasyon da buna göre, sade ve gösterişten uzak, ama bir o kadar da zevkli hazırlanmış. Zaten bu kadar güzel bir manzara karşısında insanın gözü istese de başka şeyler görmez.
The name Raika means pure and simple in the Ottoman language. The decor goes in line with the meaning; simple yet tasteful. One would also argue that nothing more is needed when you have such an amazing view. 
Yemek öncesi, barda birer içki söyledik. Alışılmışın dışında enteresan ve çok da başarılı kokteyller vardı. Mutlaka denemenizi tavsiye ederiz. Ancak şaraba da yer ayırdığınıza emin olun çünkü Raika'da, şarap menüsü sadece Türk şaraplarından oluşuyor ve bu sayede, başka yerlerde bulamayacağınız şarapları deneme fırsatı bulabilirsiniz. Bizim tercihimiz Umurbey'in Cabernet Merlot karışımı şarabı oldu. Hafif ve aromatik, dört dörtlük bir şaraptı.
The coctails at the bar are like no other I've tried before in Istanbul. The bartender isn't afraid to try out new things and he sure knows what he's doing. Definitely stop by for a drink before or after dinner. But spare room for the wine, as the wine menu is composed of Turkish wines only and the list is pretty extensive. 

Anadolu sofra geleneğinin temelini oluşturan "paylaşma" kültürü, Raika'nın da benimsediği bir özellik olmuş. Buna göre, kalabalık bir grup gidecekseniz yemekleri paylaşmanızı, iki kişi gidecekseniz de, tadım menüsü söylemenizi öneririm. Nitekim biz dört kişi olunca, her şeyi ortaya söyledik.
The concept of "sharing" food is an Anatolian tradition which is still pretty common in the Turkish dining culture. Raika has decided to adopt the same approach and hence, the food is best enjoyed when shared. 


Mücveri çok severim ama Raika'dakini hiç beğenmedim. Yabani otla hazırlandığı belirtilmişti menüde ama bana sorarsanız, otu biraz fazla kaçmıştı. Çiğnemekte bile zorluk çektim.
Fried patty with strained yoghurt is one of my favorite appetizers, but I really disliked the one at Raika, simply because it had too much wild green inside. I could barely chew the food. 

Daha önce de bir kaç yerde denediğim Ermeni mutfağına ait Topik, güzel olmakla birlikte, ekstra bir yorum katılmamıştı. Yine de, daha önce denemediyseniz, Raika'dakini denemenizi tavsiye ederim. Bilmeyenler için; topik, nohut, tahin, soğan, kuş üzümü, fıstık ve tarçın içerir.
Topik is an Armenian dish, with chickpea, tahini, onion, currants, pistachio, cinnamon inside. It's served cold and has a slightly sweet flavor. If you haven't tried it somewhere else, definitely do ask for it at Raika. 

Bıldırcına bayılırım ama her yerde bulmak mümkün değil. Fotoğraftan da anlayacağınız gibi, bıldırcınlar parmak yalatacak cinstendi. Sumak ekşisiyle terbiye edilerek, yoğurt, soğan ve kekik de eklenerek kömür ızgarasında pişirilmişti.
Chail is one of my favorite dishes but it's pretty hard to find. The chail at Raika was one of the best I'd ever tasted. It was marinated in sour sumac and then added yoghurt, onion, thyme, after which it was grilled on charcoil. 

Mürdüm erikli dana kaburga kombinasyonu masadaki herkesi etkilemiş olsa gerek ki, hepimiz aynı anda onu istedik. Et, bıçağı daha batırır batırmaz parçalandı. Fransızların da yemeklerinde baharat olarak sıkça kullanmayı tercih ettikleri tarhunu da ekleyerek, şefimiz harika bir tabak hazırlamıştı.
The slow cooked beef ribs were cooked with fresh tarragon and prunes, a combination that impressed us all so much, it was the first on the menu we all wanted to order. As with the braised beef cheek, the beef ribs again were so tender, we only had to touch the meat for it to split into pieces. 

Gurme Osmanlı yemekleri sunan restoranların menüsünden eksik olmayan dana yanağını, Raika'da da görünce hemen atladık. Daha önce Topaz'da deneyip çok beğenmiştik. Raika'nınki de yine hayal kırıklığına uğratmadı. File badem ve Frenk soğanı ile servis edilmesi, hem sunuma renk katmış, hem de etin alıştığımız tadını farklılaştırmayı başarmıştı. Etin yumuşaklığından, belli ki son derece yavaş pişirilmişti dana yanağı.
A typical Ottoman gourmet dish, the braised beef cheek at Raika was prepared with almond and chive. A combination I found so perfect, as the almond and chive had managed to further bring out the complex aromas of the beef. It was obvious it had been cooked over a long time span, as the beef was extremely tender and juicy.  

Sumak ekşili sosta hazırlanmış közlenmiş pancar, üzerindeki susam taneleri sayesinde, hem sunum, hem lezzet itibariyle harika bir tabak oluşturmuştu.
The roasted beetroot was one of my favorite plates of the night. The chef had managed to bring out a totally new and exciting taste out of the classic beetroot; thanks to the sumac sauce and sesame seeds. 

Bu kadar etin yanında bir de karbonhidrat eksik olmasın diyerek, altı seçenekten oluşan hamur işlerinden ev yapımı erişteyi söyledik. Garsonumuz önceden uyardı, oldukça tuzludur diye; ancak ev yapımı erişteye aşık bir insan olarak, menüde görünce dayanamayıp söyledim. Kızarmış ev yapımı keş peyniri, ceviz ve mercanköşklü tereyağı ile hazırlanan erişte, gerçekten de çok tuzlu ve yağlıydı. Yine de lezzeti harikaydı.
Because none of the main courses come with a side dish, we decided to order some pasta as well. The eriste, i.e. traditional Turkish pasta, was served with homemade dry "kes" cheese, walnuts, and marjoram butter. It was pretty salty but nevertheless really tasty.  

Raika'nın en beğendiğim özelliği, tatlı niyetine sundukları peynir tabağı seçeneği oldu. Ne var bunda bu kadar çok beğenecek, dermişsiniz gibi duyar oldum. Bunun sebebi, menüde 13 çeşit Türk peyniri seçeneği olması ve tabağımızı oluştururken bunlar arasından kendimizin seçme şansı olması. Küflü peynire hayran birisi olarak hemen Konya küflü peyniri seçtim ama görüntüsünden de anlayabileceğiniz gibi, biraz ağır geldi :). Tabaktaki favorimiz eski kaşar oldu. İnanılmaz güzeldi.
The one thing I loved most about Raika, was the cheese platter. Amongst 13 options of cheese, all of which are from different regions of Turkey, you get to choose which 5 you want. The moldy cheese was a bit too heavy and dry so I'd stay away from that if I were you. The old "kasar", on the other hand, was heavenly.  

Masaya gelen digestivo arabası / Digestivo car
Fiyatlar oldukça yüksek ama bir kereliğine de olsa onu göze alıp gelmenizi tavsiye ederim. Gerek manzarası, gerek yemeklerin çeşitliliği ve lezzeti, gerek servisi, Raika tam anlamıyla dört dörtlük bir yer olmuş. Hiç değilse bir gün sadece barına gelip harika kokteyller eşliğinde İstanbul'un büyülü manzarasını izleyin.
The prices are above average but it's definitely worth it. If not for the delicious and various food, or the great service, you have to come for the stunning view and have one of tasteful coctails at the bar against the beautiful Bosphorus. 


Raika 

Adres: The Marmara Taksim Kat 20 Taksim, Istanbul

Tel: 0212 243 3773

Web: www.raika.com.tr


4 comments:

  1. Yine harika yemekler tanıtmıssın Yıldızcım, eline sağlık ve de afiyet olsun :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Gizemcim, sen de yine her zamanki gibi anında güzel yorumunu yazmışsın :). iyi ki varsın :).

      Delete
  2. Biz Istanbul manzarasi icin hem Ceylan'i tercih ederiz nedense.. gonulden baglanmis gibiyiz ama Alper baska bir secenek sorar her seferinde ve benim simdi emin oldugum bir secenegim var ! :) Ciddi anlamda yutkunarak okudum.. Nefis denemeler ve senin tarafsiz yorumun ile gercekten insani heyecanlandiriyor.. Eger yemek icin olmasa bile (ki onu da listeme ekledim..) kokteyl icin hizlica gitmek istiyorum ! Bu arada gidersem Mucver denemesi yapmayacagima eminim ama hic denemek istemedigim Topik (ki Alper'in cici babasi Ermenidir..) denemesini mutlaka yapmak istiyorum.. Bicagi degdirdigin an dagilan et ise hep hayalimdir :P iste tam da o yuzden ossobuco yemege doyamiyorum.. tesekkurler Yildiz'cim ! xxx

    ReplyDelete
    Replies
    1. Lulucum ne kadar şanslısın valla. Ermeni mutfağı enfes. Bodrum'da Garo's u denedin mi? Kendisi de Ermeni ve o nedenle mutfağından bir çok çeşit de restoranda bulabilirsin. Oradaki Topik'e bayılmıştım. Yazmıştım okumayıp ilgini çekerse: http://tuzvekarabiber.blogspot.com/2012/07/turkbukunde-ege-esintisigaros-bodrum.html).
      Tepeden muhteşem manzara ve Raika benzeri başka seçenekler: Topaz, Vogue ve Mikla.
      osso buco nedir diye bilmiyordum :(. hemen açıp baktım. valla o da benim eksiğim ama sayende kazancım olmuş oldu :). hemen listeye alınmıştır. yemek için istanbul'da önerebileceğin bir yer?

      Delete

Would love to hear what you think!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...