Istanbul'da yaşamanın en güzel yanlarından birisi Avrupa'ya bu kadar yakın olmamız. Ya da en azından Amerika'lı arkadaşlarım böyle düşünüyor. Bu sayede sadece bir iki günlük izinle Avrupa'da istediğimiz yere gidebiliyoruz. Arkadaşımızın Paris'te evlenmesini de fırsat bilerek biz de Pazartesi ve Salı'yı izin alarak haftasonu için Paris'e uçtuk (hep bunu söylemek istemişimdir :)). İnsanlar İngiltere'yi yağmurlu sanar ama bence rekor Paris'te olmalı. 365 günün 300 günü yağmur yağdığı söyleniliyor. Neyse ki biz en güzel mevsimi olan Ağustos'ta gittik ve neredeyse yağmursuz bir 4 gün geçirmeyi başardık. Her zamanki gibi seyahat yazımızı konaklama, yemek, alışveriş ve gezi olarak böldük. Paris bir yemek cenneti olduğu ve biz de yazacak çok şey bulduğumuz için bu sefer yemek kısmını ayrı bir yazıda yayınlamaya karar verdik. Bu yazı yemek hariç Paris'i kapsıyor ve Champs Elysees, Eiffel, Louvre gibi bilgileri içermiyor.
One of the best sides of living in Istanbul is that we are geographically close to Europe. At least that's what my American friends think :). It gives you the ability to visit anywhere in Europe over a long weekend. When our friend told us she was getting married in Paris, Ozgur and I immediately took the Monday and Tuesday off and booked our flight to Paris. It's fair to say we flew in to Paris for the weekend (I've always wanted to say that :)). As always, this post is divided into sections composed of accomodation, food, shopping, and sights. Since Paris is a food paradise, we ended up trying so much that we decided to talk about the food in a separate post. This one covers everything except for food, and Champs Elysees, and Eiffel, and Louvre...
For English, please scroll down until the Turkish text is finished...
.................................................................................................................................
Nerede Kalmalı?
Le General:Le General bizim kaldığımız dört yıldızlı bir butik otel. Havalı ve chic Marais bölgesinin hemen üstünde, Republique'de yer alıyor. Biraz daha sakin ve göreceli olarak merkezi olmayan bir konumda olması bu butik oteli fiyat anlamında çok cazip kılıyor. Odalar sade ama çok şık. Bizimkinin cici bir balkonu vardı.
Concierge çok iyi çalışıyor ve ana duraklardan birisi olan Republique metro durağının hemen yanında. Marais bölgesine yürüyüş mesafesinde ve biraz daha aşağıda bahsedeceğim Canal St. Martin'in hemen yanı başında.
Nespresso delisi kocam için en güzel yanlarından birisi odada kahve kapsülleriyle birlikte ücretsiz kullanım Nespresso makinesinin bulunması oldu.
Biz gecelik ortalama 130 euro'ya kaldık (haftasonu dahil).
Hotel Athenee:
Ünlü Plaza Athenee oteli ile karıştırmayın. Bu dört yıldızlı lüks butik otel konum itibariyle tam bir cevher. Madeleine bölgesinde olup, Champs Elysees ve Arc De Triomphe'a sadece bir iki dakikalık yürüyüş mesafesinde. Ünlü Fransız tasarımcı Jacques Garcia tarafından tasarlanmış; 19.yüzyıl Fransa'sını hatırlatan bir dekora sahip. Odaların her biri ufak olmakla birlikte oldukça lüks. Biz geçen sene gecelik 150 euro'ya kaldık ama galiba o zamanda bu yana fiyat biraz arttı. Otele email atıp tek kişilik odasında iki kişi kalmak isteriz derseniz kabul edebilirler. Oda küçük ama yatak iki kişilik ve rahatlıkla sığarsınız.
Bu ikisi dışında fiyat olarak uygun otel bulmanız durumunda St. Germain ve Marais bölgelerini tercih etmenizi öneririm. İki bölge hakkında detaylı bilgi aşağıda, ne yapmalı bölümü altında var.
.....................................................................................................................................
Nerede Alışveriş Yapmalı / Ne Almalı?
Champs Elysees cevabını vermeyeceğim. Onun yerine alternatif bir kaç süper mekan bulduk.
Merci:
Yukarı Marais bölgesindeki bu dört katlı butik komplekse, alışveriş için olmasa bile görmek için mutlaka gidilmeli. Merci'de yeni tasarımcılarla birlikte Stella McCartney ve Paul Smith gibi ünlülerin ürünlerini de bulmak mümkün. En güzel yanı da gelirlerinin bir kısmının hayır kurumuna gidiyor olması.
Yorulduğunuzda da hemen bitişiğindeki cafesinde dinlenip bir kahve içebilirsiniz.
Tabio:
Adrenaline:
St. Germain bölgesindeki Adrenaline lüks markaları satan ufak bir vintage dükkanı. Louis Vuitton valizler çoğunlukta ama fiyatları inanılmaz yüksek. Yine de şansınız varsa Chanel çantayı biraz daha "uygun" fiyata bulmanız mümkün.
St. Germain arka sokakları:
Tabio ve Adrenaline de St. Germain bölgesinde yer alıyor. Odeon metrosunda inip Le Comptoir du Relais restoranına doğru yürürseniz aradaki sokaklarda çok güzel ve farklı dükkanlara rastlamanız mümkün (yukarıdaki şapkacı gibi).
Aynı zamanda çok şirin cafeler de mevcut.
Madeleine:
Chanel, Louboutin ve Hermes'i arıyorsanız Madeleine doğru yer. Chanel'in birden çok dükkanı var o yüzden istediğinize girebilirsiniz ama Louboutin'inki biraz daha sakin bir sokakta kalıyor. Tabi hangisini aradığınıza bağlı ama benim gittiğim öyleydi. Fiyatlar İstanbul'la kıyaslanamaz. Hiç değilse uğrayın derim. Bir şey almak istemiyorum derseniz de Laduree'ye uğrayıp bir Macaron deneyebilirsiniz (hele şimdi İstanbul'da kapanınca daha da önem kazandı).
Carl Marletti ve Gerard Mulot'ta Macaron:
Laduree'yi sanırım artık herkes biliyor. Macaron'larına ben de bayılıyorum ama en az Laduree kadar güzel Macaron'ları olan bir kaç yeri daha deneme fırsatımız oldu. Carl Marletti ve Gerard Mulot favorilerimiz oldu. Özellikle meyveli Macaron'ları inanılmazdı.
Marais:
Marais bölgesinde yine ünlü markaları bulmanız mümkün ama beni cezbeden cafeleri ve kalabalığı oldu.
..................................................................................................................................
Nerede Ne Görmeli / Yapmalı?
Canal St. Martin'de Yerliler Gibi Takıl:Canal St. Martin henüz turistlerin pek keşfetmediği, bizim kaldığımız Le General Oteli'nin yakınındaki bir kanal. Biraz daha bohem takılan Paris'lilerin gidip kanal kenarında oturup içkilerini içtikleri, güneşlendikleri bir yer. Güzel bir günde keyfine diyecek yok.
Benim için fazla rahat derseniz de kanalın hemen dibindeki Chez Prune'a oturabilirsiniz. Görmek ve görünmek için buraya gidiliyormuş.
Gitmişken Rue Beaurepaire caddesindeki dükkanlara da mutlaka uğrayın. Çok enteresan giysi ve ev aksesuarı bulmanız mümkün.
Velib'le Şehri Gez:
Velib geniş ağı olan bir bisiklet şirketi. Şehrin her bir köşesinde Velib istasyonları ve onlarca bisikleti görmeniz mümkün. İstediğiniz yerden alıp, istediğiniz yere teslim edebilirsiniz. İlk yarım saati ücretsiz; günlük ücreti de iki euro gibi ufak bir rakam. Tek yapmanız gereken çipli kredi kartınızı istasyondaki makinaya "tanıtmak". Her kredi kartını kabul etmiyor. Mutlaka çipi olması lazım. HSBC ile işe yaradı ama Garanti için emin değilim. Metrolarda sürünüp, uzun mesafeler yürüyeceğinize özgürce bisikletle takılmak harika bir duygu. Yalnız bisikleti alırken tekerlerinin sağlam olduğunu kontrol edin.
Eiffel Kulesini Cafe Branly'den izleyin:
Eiffel kulesinde saatlerce sıra bekleyeceğinize hemen dibindeki cafeden rahatça izlemeye ne dersiniz? Cafe Branly, Quai Branly müzesinin içindeki bir cafe. Eiffel kulesi hemen dibinde. Taze sıkılmış meyve suyu ve şarabını yudumlayarak Eiffel'in tadını çıkartabileceğiniz ideal bir yer. Akşam kalmak isterseniz de müzenin terasında yer alan Les Ombres restoranında oturup bu sefer aydınlatılmış Eiffel'i görebilirsiniz.
Les Docks Fashion and Design Center'da Modacıların Sergilerini Gez:
Les Docks yeni açılan bir moda kompleksi. Alışveriş yapabileceğiniz tek tük dükkan var ama asıl amaç sergileri gezmek. Çoğunluk ziyaretçisi genç moda öğrencileri. Terasında Seine nehrini gören, muazzam manzaraya sahip büyük bir rooftop bar var.
Şarküteri ve Patissier'lerden Sandviç ve Peynir Alıp Luxembourg Bahçelerinde Piknik Yap:
Paris'liler piknik yapmayı çok seviyor. Luxembourg Bahçeleri Pazar günleri çimlere uzanmaya izin veriyor ve bir anda meydan Paris'lilerle doluyor. Neredeyse her köşede patissier ve fromager (peynirci) bulmanız mümkün ama yine de tavsiye isterseniz bir sonraki yemek kısmında iki öneride bulunduk.
Marais ve St. Germain Bölgelerindeki Cafelerde Oturup Etrafı İzle:
Marais'de her daim tıklım tıklım bir pizzacı |
A Year in the Merde Kitabını Alıp Bir Parkta Oku:
A Year in the Merde son zamanların en popüler kitaplarından birisi. İngiliz bir adamın Paris'teki bir yıllık macerasını anlatıyor. Paris'teyken kitabını alıp okuyun ve ne kadar haklı olduğuna kahkahalarla katılacaksınız.
Yemek Yemek Yemek...Alışveriş Alışveriş Alışveriş...
...................................................................................................................................
Nerede Ne Yemeli?
Bir sonraki yazıda.....................................................................................................................................
Hotel Athenee
Adres: 19, Rue Caumartin, 75009 Paris
Metro: Havre Caumartin
Tel: +33 1 40 17 99 29
Web: www.hotel-athenee.com
Merci
Adres: 111 blvd Beaumarchais Paris 75003
Metro: Saint Sebastien Froissart
Tel: +33 1 42 77 00 33
Tabio
Adres: 15, Rue Vieille du Temple 75004 Paris
Metro: Odeon
Tel: +33 1 42 78 20 38
Web: www.tabio.fr (.com)
Adrenaline
Adres: 30, Rue Racine
Metro: Odeon
Tel: +33 1 44 27 09 05
Web: www.adrenaline-vintage.com
Canal St. Martin & Chez Prune
Adres: 36 Rue Beaurepaire
Tel: +33 1 42 41 30 47
Cafe Branly
Adres: Musee du Quai Branly 27 Quai Branly, 7e
Tel: +33 1 47 53 68 00
Les Docks Fashion and Design Center
Adres: Les Docks, 34 Quai d'Austerlitz
Louboutin
Adres: 68 Rue du Faubourg Saint Honore 750008
Tel: +33 1 42 68 37 65
...................................................................................................................................
...................................................................................................................................
Where to Stay?
Le General:Le General is a four star boutique hotel within walking distance to the popular Marais district. Because it's located in a more calm and relatively less central area, the price is so much cheaper. The rooms are simple but chic. Ours had a beautiful balcony.
The concierge is very helpful and the hotel is just nearby a main metro station: Republique. It's also very close to Canal St. Martin, which I will talk more about later.
Another pleasant surprise was the free to use Nespresso machine in the room.
We paid 130 euros / night on average (including the weekend).
Hotel Athenee:
Please don't confuse this hotel with the famous Plaza Athenee. Hotel Athenee is a luxury four star boutique hotel with a superb location in Madeleine. It's only within a few minutes of walking distance to Champs Elysees and Arc De Triomphe. The decoration and design belongs to famous French designer Jacques Garcio. Inspired by the 19th century France, Jacques Garcio has created a hotel composed of small but luxurious rooms. Last year we stayed for 150 euro / night but I believe the price has gone up a bit. Still you might email the hotel and ask if you can stay in the single room. The room itself is very small but the bed easily fits two.
Aside from these two, I'd suggest you search for hotels in St. Germain and Marais. The prices are high but you might come across a good deal.
.....................................................................................................................................
Where to Shop and What?
I haven't included Champs Elysees. Instead here are some great alternatives that satisfy the same needs and hopefully much more.Merci:
Located in the upper Marais, this four story boutique complex sells stylish pieces of clothes and home accessories. It's possible to find design items from Stella McCartney and Paul Smith at more accessible prices. The best part is that a a portion of the profits go to charity (haven't been able to learn exactly how much).
When tired from shopping, you can help yourself to a coffee at the store's cafe.
Tabio:
Adrenaline:
Adrenaline is a small luxury vintage boutique in the St. Germain district. Items such as Louis Vuitton suitcases and Birkin bags are incredibly expensive but if you're lucky, you might find a Chanel bag at a slightly "cheaper" price.
The Back Streets of St. Germain:
Both Tabio and Adrenaline are in the St. Germain district. If you get off at the Odeon metro and walk towards Carrefour De l'Odeon, you'll end up in an area with streets hiding beautiful and interesting stores (such as the hat store above).
There're also a lot of cute cafes available.
Madeleine:
If you're looking for luxury brands like Chanel, Louboutin and Hermes, Madeleine is the right place to be. Chanel has many stores so you won't have a hard time finding it but you'll have to look a bit longer for Louboutin. Of course it depends on which store you're looking for but the one we went to is on a more quiet street in Madeleine. The address is at the end of the post. Even if you don't want to buy, at least stop by the area to watch people go crazy over shopping and have some Macarons at Laduree.
Macarons at Carl Marletti and Gerard Mulot:
Laduree might be well known for its macarons but it isn't the only place to have good macarons. Carl Marletti and Gerard Mulot are two patissiers famous by the locals for their heavenly desserts. As for the macarons, the fruit flavored ones were amazing.
Marais:
Marais is again a shopping area but what I loved most about it were the charming cafes and the crowd.
..................................................................................................................................
What to See and Do Where?
Hang Out Like Locals on Canal St. Martin:
Canal St. Martin is where the "real" Paris and the Parisiens can be found. Located close to Le General Hotel, i.e. where we stayed, it's a beautiful area enjoyed by mostly young hipsters, where they sit down along the canal, enjoy the sun, and drink wine or beer. On a sunny day, there's nothing better.
If you find it a bit too chilled out, you can always settle at Chez Prune, the see and be seen trendy Right Bank cafe by Canal St. Martin.
While you're there, don't forget to stop by the shops on Rue Beaurepaire. It's possible to find some really unique and interesting clothing and home accessories.
Explore the City with Velib:
Velib is a public bicycle sharing system in Paris. It's possible to find a Velib station all around the city with only about 300 metres between each station. The first half hour is free and the entire day costs only two euros or so. The many pick up and drop off stations allow you to get the bicycle at one point and drop it at another. You can get the bike and drop it off as many times as you want. All you need is a credit card with a microchip. Otherwise it won't work. Make sure you check that the bicycle you take doesn't have flat tires.
Enjoy the Eiffel Tower from Cafe Branly:
Rather then spending your entire morning or afternoon waiting in line to get on top of the Eiffel Tower, how about enjoying it in a peaceful atmosphere at a nearby cafe. Cafe Branly is located within the Musee du Quai Branly. It's right by the Eiffel Tower and offers a wonderful view and delicious freshly squeezed juices and wines. You can also make a reservation at Les Ombres, the rooftop restaurant of Musee du Quai Branly and further enjoy the gorgeous view of Eiffel during night when the lights are one.
Visit the Fashion Exhibitions at Les Docks Fashion and Design Center:
Les Docks is a recently opened fashion complex. Although there are a few store where you can shop, the main idea is to visit fashion exhibitions. The majority of its visitors are fashion school students although a lot of tourists come to see the beautiful building and exhibitions. The terrace hosts a giant rooftop bar that overlooks the Seine river.
Buy a Sandwich from a Patissier and Some Cheeses from a Fromager and Go For a Picnic in the Luxembourg Gardens:
The Parisiens love to picnic. Every Sunday the Luxembour Gardens fill with the local crowd who enjoy the one day the grass is allowed to lay down on. It's possible to find a patissier and fromager at almost every corner in Paris, but we've still included two in our next post if you want to try them out.
Hang out in the Cafes in the Marais and St. Germain Districts and People Watch:
A pizzeria in Marais that always seems to be full |
Buy A Year in the Merde and Read it While in Paris:
A Year in the Merde is a a book about the adventures of an English guy in Paris. You should get it and read it while in Paris. It will provide you with laughters and a much more understanding about why certain things just are in Paris.
Food Food Food...Shopping Shopping Shopping...
...................................................................................................................................
Where to Eat What?
In the next post.....................................................................................................................................
Hotel Athenee
Address: 19, Rue Caumartin, 75009 Paris
Metro: Havre Caumartin
Phone: +33 1 40 17 99 29
Web: www.hotel-athenee.com
Merci
Address: 111 blvd Beaumarchais Paris 75003
Metro: Saint Sebastien Froissart
Phone: +33 1 42 77 00 33
Tabio
Address: 15, Rue Vieille du Temple 75004 Paris
Metro: Odeon
Phone: +33 1 42 78 20 38
Web: www.tabio.fr (.com)
Adrenaline
Address: 30, Rue Racine
Metro: Odeon
Phone: +33 1 44 27 09 05
Web: www.adrenaline-vintage.com
Canal St. Martin & Chez Prune
Address: 36 Rue Beaurepaire
Phone: +33 1 42 41 30 47
Cafe Branly
Address: Musee du Quai Branly 27 Quai Branly, 7e
Phone: +33 1 47 53 68 00
Les Docks Fashion and Design Center
Address: Les Docks, 34 Quai d'Austerlitz
Louboutin
Address: 68 Rue du Faubourg Saint Honore 750008
Phone: +33 1 42 68 37 65
harika bir yazı olmuş :) ilk gittiğimde hepsini yapmayı planlıyorum :))
ReplyDeletehehe çok sağol Denizcim. cuma günü yemek yazısı geliyor asıl o bomba. nasıl bu kadar yedin de deme çünkü ben bile inanamıyorum :))
Deleteçok güzel. gitmiş kadar oldum:)) ne güzel yerler, mekanlar var.
ReplyDeletesevindim böyle hissettirmeyi başardığımıza :). gerçekten o kadar güzel yerler var ki insanın sürekli gezesi geliyor :))
Deleteyaa yildiz ne guzel anlatmissin fotograflarla, niye parise gidemedim diye yikildim wallahi:)) ama benimde planlarim var oyuzden super oldu bu paris notlari cok isime yarar cook hepsi not aliniyor :)) yemek kisminida merakla bekliyorum ;)
ReplyDeleteEsracım çok teşekkürler güzel yorumun için :). çalışmış olarak gitmek kesinlikle çok faydalı. ilk gittiğimizde özgür'le boş boş dolaşmıştık. tabi klasikleri yaptık ama biraz daha farklı yanlarını görmek kesinlikle harika oldu. bir de hava güzeldi tabi :). yemek kısmı yaz yaz bitmiyor :). en kısa zamanda hazır etmeyi umuyoruz. sevgiler...
DeleteGüzel bir Paris rehberi olmuş Yıldız. Yemek bölümünü sabırsızlıkla bekliyorum. Daha fazla bekletme de bir an önce yaz yaa:)
ReplyDeletePınarcım gecikmeli cevabım için kusura bakma, Kapadokya'dan yeni döndüm. İnanır mısın, dünyada o kadar yer gezdim, Kapadokya'ya ilk defa gittim. Utanmadım desem yalan olur. Sanırım artık bir süre hiç bir yere kımıldayamayacağım :)). Koydum yemek yazısını da; bakalım beğenecek misin? İyi haftasonları şimdiden canım.
Deleteçok güzel bir post olmuş :) özellikle alışveriş için champs elysees dememen cok gzuel :) bende cok seviyorum Paris'i, ne zaman gitsem mutlaka 1 gün yağmura yakalanırım.
ReplyDeletebanada beklerim :)
Pariste markette satılan ekmekler ve peynirlerden alsan bile ziyafet gibi oluyor, bunu da denemeden süper olmuş Yıldızcım :) "haftasonu Parise uçtuk" cümlesini kurmak isteyen 1000 kişi bulabilirim.p
ReplyDeleteYildiz'cim harika bir post olmus ! ve ben kacirmisim okumayi.. :( Iyiki gelip yeni bir sey var mi diye bakmisim.. :) Paris bizim icin cok ozel bir sehir.. Gittigimizde kaldigimiz cok sirin bir butik otelimiz var.. Catisi cam olan bir odada kaliyoruz.. Hatta izin almaya da gerek duymayip, cuma aksam gidip, pazar aksami geri donuyoruz.. gerci onumde bir kac programlanmis seyahat oldugu icin yakinlarda yeniden gitme planim yok ama bir hafta sonu kacamagi yapmayi coook istiyorum ! Ilham verdin bana.. Ve harika tavsiyeler.. Merci icin heyecanlandim bile !
ReplyDeleteAlternatif secimlerini cok begendim, yine notlarimi aldim : ) O coraplar cidden cok guzelmis, keske ayakkabinla da resmini cekip paylassaymissin. Ve de o harika iki torbanin icinde neler var cok merak ettim, keske o secimlerini de paylassaydin : )
ReplyDeleteI love your Paris reviews!! How are Carl Marletti and Gérard Mulot macarons btw? have you tried Pierre Hermé ones? (It's @ctfany on Instagram btw ;) )
ReplyDeleteI've started my blog about..food hehe... here it is http://foodylici0us.blogspot.com
Hey Stef! Unfortunately work was crazy busy the last few months so I missed your comment :(. will check out your blog asap. your instagram is awesome so I'm sure the blog is so as well. love the name btw :). I wrote about carl marletti and gerard mulot in the next post http://tuzvekarabiber.blogspot.com/2012/09/benim-leziz-parisim-my-delicious-paris.html.
Deletein summary, I loved carl marletti's fruit flavored macarons but wasn't super excited about gerard mulot's. gerard mulot's chocolate desserts on the other hand were amazing. you have to look at the pics.
I didn't get a chance to try pierre herme although I have heard the name. Will do when I visit in March.
hayallerimin şehri :))
ReplyDeletehehe süper hızlısın :). hoşgeldin bloga :). Paris benim de hayallerimin şehri, hatta Martta tekrar gidiyorum :))). alışveriş ve yemek, daha ne isteyebilirim :).
Delete