Wednesday, September 26, 2012

Benim Leziz Paris'im / My Delicious Paris

Her zaman yaptığımız gibi, Paris'e gitmeden, orada deneyeceğimiz yemekler, ziyaret edeceğimiz restoranlar hakkında detaylı bir araştırmaya girdik. Tez yazsam ancak bu kadar yorulabilirdim herhalde. Paris tam bir yemek cenneti. Tıpkı New York'ta olduğu gibi, Paris'te de bir sene boyunca her gün farklı bir restoranda yiyebilirsiniz ve yine de hepsini denemiş olmazsınız. Neyse ki şansım yaver gitti ve harika iki kaynak keşfettim. Birincisi ünlü Conde Nast; diğeriyse parisbymouth diye bir web sitesi. Başta ikisi olmak üzere, bir çok yerden faydalanarak Paris'te muazzam restoranlarda inanılmaz lezzetleri tatma şansını bulduk. Afiyetle okumanız dileğiyle...

As we always do before going on vacation, we did a comprehensive research on restaurants to visit in Paris. I can almost say I spent less time working on my graduation thesis. Paris is the ultimate food paradise. Just like in NY, you could eat at a different restaurant every day for a whole year in Paris and still not have tried them all. Lucky me, I was able to find two great resources that helped me through my painful research. One is the famous Conde Nast and the other one a website called parisbymouth. With the help of the two, as well as other resources, we were able to taste delicious food at amazing restaurants. Bon apetit...
For English, please scroll down until the Turkish text is finished... .................................................................................................................................

Tuesday, September 18, 2012

Benim Paris'im / Paris My Way


Istanbul'da yaşamanın en güzel yanlarından birisi Avrupa'ya bu kadar yakın olmamız. Ya da en azından Amerika'lı arkadaşlarım böyle düşünüyor. Bu sayede sadece bir iki günlük izinle Avrupa'da istediğimiz yere gidebiliyoruz. Arkadaşımızın Paris'te evlenmesini de fırsat bilerek biz de Pazartesi ve Salı'yı izin alarak haftasonu için Paris'e uçtuk (hep bunu söylemek istemişimdir :)). İnsanlar İngiltere'yi yağmurlu sanar ama bence rekor Paris'te olmalı. 365 günün 300 günü yağmur yağdığı söyleniliyor. Neyse ki biz en güzel mevsimi olan Ağustos'ta gittik ve neredeyse yağmursuz bir 4 gün geçirmeyi başardık. Her zamanki gibi seyahat yazımızı konaklama, yemek, alışveriş ve gezi olarak böldük. Paris bir yemek cenneti olduğu ve biz de yazacak çok şey bulduğumuz için bu sefer yemek kısmını ayrı bir yazıda yayınlamaya karar verdik. Bu yazı yemek hariç Paris'i kapsıyor ve Champs Elysees, Eiffel, Louvre gibi bilgileri içermiyor.

One of the best sides of living in Istanbul is that we are geographically close to Europe. At least that's what my American friends think :). It gives you the ability to visit anywhere in Europe over a long weekend. When our friend told us she was getting married in Paris, Ozgur and I immediately took the Monday and Tuesday off and booked our flight to Paris. It's fair to say we flew in to Paris for the weekend (I've always wanted to say that :)). As always, this post is divided into sections composed of accomodation, food, shopping, and sights. Since Paris is a food paradise, we ended up trying so much that we decided to talk about the food in a separate post. This one covers everything except for food, and Champs Elysees, and Eiffel, and Louvre...
For English, please scroll down until the Turkish text is finished...

.................................................................................................................................

Friday, September 14, 2012

Beyoğlu'nda Gizli bir Ege'li...Eleos / Aegean Breeze in Beyoglu...Eleos

Mavi beyaz renk kombinasyonuna her zaman bayılmışımdır. Bana yazı ve güzel Akdeniz sahillerini hatırlatıyor. Beyoğlu'nda tarihi Hıdivyal Palas'ın içinde saklı Eleos bu hissiyatı İstanbul'a taşımayı başarmış. Mavi beyaz dekor Rum meyhane kültürü ve Ege'nin leziz yemekleri ile birleşince insanın içini ısıtan, neşeli bir mekan çıkmış ortaya. Haydarpaşa'dan Boğaziçi'ne, Kız Kulesi'nden Selimiye'ye harika bir manzara da olunca bir çoğumuzun vazgeçilmezi oluyor Eleos.

I've always loved the blue and white color combination. It reminds me of summer and the beautiful Meditteranean coast. Hidden in the historical Hidivyal Palace building in Beyoglu, Eleos manages to bring out this feeling in the center of Istanbul. The blue and white color decor, tavern ambiance, and delicious tastes from the Meditteranean on the menu all together create a cozy and cheerful restaurant. You can't tell from outside, but Eleos has a wonderful view of the Bosphorus and the old town. Hence, it's understandable why this is such a favorite spot to many. 
For English, please scroll down until the Turkish text is finished...
..........................................................................................................................................

Wednesday, September 5, 2012

Michelin Yolunda...Mimolett / Michelin Star in Disguise...Mimolett


İstanbul'un Michelin yıldızlı bir restoranı olacaksa o kesinlikle Mimolett olmalı. Açılışından bu yana neredeyse üç sene geçmiş olmasına rağmen bir çoğumuzun bırak ziyaret etmeyi, adını bile duymadığı bir yer burası. Oysa ki Mimolett, NY Times dahil, bir çok mecrada yer almış, 2010 yılında Time Out tarafından "En iyi Yeni Restoran" ödülünü kazanmış. Gastronomik anlamda Türkiye'de bir ilke imza atmış, dünyaca ünlü Michelin yıldızlı restoranlarla yarışır hale gelmiş. Sadece yemek değil, atmosfer anlamında da büyülü bir yer. İstanbul'dan bir anda uzaklaşıp kendinizi Avrupa'nın saklı bir köşesinde romantik bir akşam yemeğinde hissetmek istiyorsanız havalar bozmadan Mimolett'in yolunu tutmalısınız.

It is sad to admit that Turkey doesn't have any Michelin restaurant. But if it was to have one,  it would have to be Mimolett.  Despite having been opened for almost two years now, Mimolett is still unknown to many. Yet, it was mentioned in many publications, including the NY Times, as well as received "The Best New Restaurant" award by Time Out in 2010. From a gastronomic standpoint, Mimolett has added something totally new to Turkey and, as a result, managed to open the doors for a whole new market of Michelin's. 
For English, please scroll down until the Turkish text is finished...
.................................................................................................................................
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...